7 Ocak 2012 Cumartesi

İncilerle Gelen Anılar

       Küçük bir çoçukken yağmur her yağdığında, pencerenin kenarına oturur saatlerce yağmuru, suların kıvrımlar yaparak akışını izlerdim . Ne düşürdüm, hatırlayamıyorum. Ama evimiz sıcaktı. Dışarı çıkma gibi bir derdim yoktu. Sadece bakar, babamın işten gelmesini beklerdim. Bıkmaz ya da yorulmazdım öylece oturmaktan.
       Şimdi de her yağmur yağdığında çayımı ya da kahvemi alır, giderim pencerenin yanına. Bakarım sessizce yağmura. Bazen bir şarkı, bazen de bir söz gelir rüzgarla kulaklarıma. Gümbür gümbür sesi ürkütmez beni. Aslında çok da ıslanmışımdır, İzmir'in dinmek bilmeyen çılgın yağmurunda. Çoktur fırtınaya yakalanıp evimin karşı kaldırımında dakikalarca karşıya geçmek için beklediğim ve en sonunda da suların içine atlayıp eve geldiğim. Kaçırmak istemem hiçbir zaman penceremde ki o görüntüyü.
       Deli yağıyor yine. Sesi kulaklarımda, çayım elimde, bakışılarım ise yazımda.
         1 saniyelik sessizlik neleri hatırlatıyor bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder