Bayram için uzaklara kaçtım. 2hafta boyunca gezdim tozdum sevdiklerimi gördüm. Bunu da yazayım şunu da anlatayım diye kafamda kurdum, yazacağım günü hayal ettim ama bir fırsat bulup yazamadım. Mutluluk anlatacaktım bu sefer ama üşengeçlik mi diyeyim yoğunluk mu diyeyim bir türlü zaman ayıramadım yazılarıma. Blogumu da simsiyah yaptım neden bilmiyorum böyle yapasım geldi.
Karamsar bir kişilik olduğuma vermek istemiyorum bunu ama bilemedim ki...
Uzaklara dediğimde çok uzak değil Bursa'ya gittim:) Daha doğrusu gezme durağına Bursa ile başladım. Daha uzun sürsün istedim tatilim ama bu kadarı bile fazla gibiydi. Yollarda bile bol bol yazılar yazdım ama hiçbirini derleyip düzenleyemedim. Bana başka bir şey lazım bu aralar enerjimi iyice kaybetmiş durumdayım. Yani normalde aslında, kalabalıktan çıkıp sade, basit hayatıma döndüm. Gürültü ses özler oldum. Şimdi de anlatamıcam tatilimi. Yarım kalsın bu yazı böyle. Devamı borcum olsun.
Hoşça kalın sevdiklerim :)
29 Ağustos 2012 Çarşamba
28 Ağustos 2012 Salı
Son
Kendi masalımın baş kahramanı ben doldurdum, son satırları.
Yaşayamadığım hayallerime sakladım seni.
Sonra kaçtım uzaklara.
Bu zaten anlamsızdı sende.
Sevseydi gelirdi dedim.
Çok cevap hakkının içinden hiç cevap hakkını seçtin.
Sen başkasına giderken, sana yazdım son satırlarımı.
Artık sen yoluna ben yoluma sevgili...
Yaşayamadığım hayallerime sakladım seni.
Sonra kaçtım uzaklara.
Bu zaten anlamsızdı sende.
Sevseydi gelirdi dedim.
Çok cevap hakkının içinden hiç cevap hakkını seçtin.
Sen başkasına giderken, sana yazdım son satırlarımı.
Artık sen yoluna ben yoluma sevgili...
kısa yazı
Aslında hayatımızın anlamı gibi görünen bir çok şeyden bir çok zaman vazgeçiyoruz.
En basitinden eski sevgililerinizi, büyük aşklarınızı düşünün. Ayrıldıktan sonra sadece ilk anda üzülüyoruz. İlk anda sızlanıyoruz. Sonra biz bize kalsak da alışıyoruz. Zaman zaman da unutuyoruz. Tekrar başlıyoruz. Tekrar çıkıyoruz korktuğumuz yola. Kim ister ki hayal kırıklığına uğramak. Herkes güvenmeyi deniyor en başta...
En basitinden eski sevgililerinizi, büyük aşklarınızı düşünün. Ayrıldıktan sonra sadece ilk anda üzülüyoruz. İlk anda sızlanıyoruz. Sonra biz bize kalsak da alışıyoruz. Zaman zaman da unutuyoruz. Tekrar başlıyoruz. Tekrar çıkıyoruz korktuğumuz yola. Kim ister ki hayal kırıklığına uğramak. Herkes güvenmeyi deniyor en başta...
12 Ağustos 2012 Pazar
Pırıltımız Güneşimiz
Yağmur bulutu kararttı dünyamızı.
Işığımız, pırıltımız, güneşimiz nerede?
Neden ıslandık?
Sadece toprağa karıştı kötülükler.
Sonra baktık yedi farklı renk gökyüzünde.
Fotoğraf makinem nerede?
Ah işte güneşimiz,
Geri geldi hüzünler bittiğinde,
Yine pırıl pırıl,
Vazgeçmemiş,
Bırakmamış bizi,
Hala ışıl ışıl,
Hala bizimle...
Işığımız, pırıltımız, güneşimiz nerede?
Neden ıslandık?
Sadece toprağa karıştı kötülükler.
Sonra baktık yedi farklı renk gökyüzünde.
Fotoğraf makinem nerede?
Ah işte güneşimiz,
Geri geldi hüzünler bittiğinde,
Yine pırıl pırıl,
Vazgeçmemiş,
Bırakmamış bizi,
Hala ışıl ışıl,
Hala bizimle...
11 Ağustos 2012 Cumartesi
1-0
Bazı insanlar hayata 1-0 yenik başlarlar.
Sadece kokusunu duydukları yemek gibidir hayat. İçlerinin gittiğiyle kalırlar.
Maratonda önünde kimse olmadığına emin olduğunda bile 1. değillerdir.
Yani hep eksiktir bir şeyler hayatlarında...
Güven...Öz güven
Belki sevgi, belki de nefret.
Sadece kokusunu duydukları yemek gibidir hayat. İçlerinin gittiğiyle kalırlar.
Maratonda önünde kimse olmadığına emin olduğunda bile 1. değillerdir.
Yani hep eksiktir bir şeyler hayatlarında...
Güven...Öz güven
Belki sevgi, belki de nefret.
Ne çalışmak çaredir, ne de uykusuzluk.
Umutsuzdur artık onlar...
Bitiremedikleri şiirin ilk satırları beyinlerinde, sadece ilk notası bellidir şarkılarının,aşıktır onlar sadece ...
Devamı yoktur hayatın üç noktalar peşi sıra
peki ya kurtuluş?
1-1 olur mu hayat?
belki de
.
.
.
Umutsuzdur artık onlar...
Bitiremedikleri şiirin ilk satırları beyinlerinde, sadece ilk notası bellidir şarkılarının,aşıktır onlar sadece ...
Devamı yoktur hayatın üç noktalar peşi sıra
peki ya kurtuluş?
1-1 olur mu hayat?
belki de
.
.
.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)